Mersin’de yaşayan banka emeklisi, 5 çocuk ve 8 torun sahibi Ömer Gümüşöz, ilk kez 2007 yılında açık kalp ameliyatı oldu. Gümüşöz, 2016 yılında yeniden rahatsızlanarak hastaneye gittiğinde, 3 damarında sıkıntı olduğunu ve tekrar ameliyat olması gerektiğini öğrendi. Ancak Ömer Dede’ye bu kez ameliyatının riskli olduğu, masada kalabileceği söylenerek eve gönderildi.
Kaderine boyun eğip evine dönen Gümüşöz’de yaklaşık üç ay önce ciddi sağlık sorunları ortaya çıkmaya başladı. Hareket etmekte, nefes almakta ve hatta görmede bile zorluk çekmeye başlayan Gümüşöz, kontrol amaçlı doktora gittiğinde, şah damarında daralma olduğunu ve kalp kapakçığının değişmesi gerektiğini öğrendi.
“GÖZLERİM GÖRMEZ OLDU”
Yaşadığı sıkıntıları “çırpınarak nefes almak” olarak tanımlayan Gümüşöz, şunları anlattı: “Evde üç ay önce eşime yardım ederken birden tansiyonum düşer gibi oldu, gözüm karardı. Geçici bir şey diye düşündüm ama etrafımdakileri göremez oldum. Doktora gittim, boyun bölgesinde şah damarımın tıkalı olduğunu söylediler. Ameliyat oldum, damara stent takıldı. Sıkıntılarım bitmedi, sürekli nefes almakta zorluk, çarpıntı, göğüs bölgesinde baskı oluyordu. Geceleri yatamıyordum, kendimi dışarı atmak, nefes almak istiyordum.”
BİR HAFTADA TABURCU OLDU
Sorunları iyice artınca öneri üzerine VM Medical Park Mersin Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Sabri Seyis’e gittiğini belirten Gümüşöz, “Ameliyatımın riskli olduğunu biliyordum” dedi ve şöyle devam etti:
“Doktorum, ameliyatsız TAVI yöntemini önerdi. Risklerinin benim açımdan az olduğunu ve erken toparlanacağımı öğrendiğimde çok mutlu oldum, sağlığıma tekrar kavuşabilecektim. 81 yaşımda hastaneden sağlıklı bir şekilde, yürüyerek ayrılıyorum. Beni bir hafta içinde sağlığıma kavuşturan başta Dr. Sabri Seyis Bey olmak üzere tüm ekibine teşekkür ederim.”
“TAVI RİSKLİ HASTALARI KURTARIYOR”
Hastaya uygulanan TAVI yönteminin kardiyolojide devrim olarak nitelendirilebileceğini, özellikle yaşlı ve riskli hastalarda hayat kurtardığını belirten VM Medical Park Mersin Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Sabri Seyis ise şu bilgileri verdi:
“Hastamızın değerlendirmesini yaparken şah damarı darlığı, periferik arter hastalığı, geçirilmiş bypass ve koroner stent öyküsü, kronik böbrek hastalığı gibi eşlik eden hastalıklardan dolayı açık kalp ameliyatını riskli bulduk. Ömer Gümüşöz’e kendisi gibi riskli hastalar için uyguladığımız TAVI yöntemini önerdik. TAVI yöntemi özellikle bu grup hastalarda umut verici bir tedavi olarak ortaya çıkmıştır. TAVI yöntemiyle, ameliyat şansı olmayan ya da yüksek riskli hastaların aort kapağının içine ameliyatsız kateter yardımıyla yeni kapak koyabilmekteyiz. Bu yöntemle, göğüs açılmadan kapak değişimini sağlamaktayız. Yaklaşık iki saat süren TAVI işlemi sonrası hasta kontrol amaçlı olarak bir gece koroner yoğun bakımda kalır, ertesi gün normal odaya alınarak takip edilir. TAVI işlemi sonrası hastanın normal yaşama dönüşü bir hafta içinde gerçekleşir. Hastamız Ömer Gümüşöz de Nefroloji uzmanlarımızın da takibi sonrasında bir haftada taburcu olmuştur. Sağlıklı daha nice yıllar dileriz.”
