8640 SAATİN 24 SAATİ

 Sevgili dostlar, öncelikle bir konuyu açıklığa kavuşturmam gerektiğine inanıyorum,yazılarımı okuyan bazı arkadaşlar; ''Meryem hanım ne çok sıkıntı yaşamışsınız,çok üzüldüm.''diye yazmışlar geçenlerde ;okuduklarınız elbette kadın yaşanmışlıkları ama benim hayatımdan kesitler değil.

 Erkek cinsinden bir kişi de ''artık yazdığınız o erkeklerden kalmadı,öncedenmiş o,aksine şimdi kadınlar erkeklere çile çektiriyorlar ''demiş. O zaman yapılan araştırmaların tamamı ve yaşadıklarını anlatan kadınların anlattıklarının hepsi yalan..Burada kafama göre yazmıyorum elbette dayanaklarım var.O yüzden de bu laflara pek takılmıyorum.

Başlıktaki rakamları merak ettiğinizi düşünüyorum.şöyle ki;malum bir gün 24 saat. Bunu yıla dönüştürdüğümüzde 8640 saat eder.8640 saatin 8616 saatine; kadını hiçe sayan; onurunu, haysiyetini,kişiliğini düşünmeyen ve adeta kadını düşman cephe olarak gören ve dahası  hiç acımadan daldan elma koparır gibi onlarca kadını hayattan koparan katil eller hakim. .

Ve beyefendiler  (!) lütuf etmiş de 8640 saatin 24 saatini sus payı,bir çiçek yahut sevgisiz bir akşam yemeğiyle geçiştirerek adeta yaptıklarını ve yapacaklarını unutturma peşindeler.

O nedenle belli bir güne sığdırılan bütün kutlamaları reddediyorum.Kadınlar sizin çiçek böcek yemek vaadiyle kandırabileceğiniz zavallı mahluklar değiller. ''Bir günü onlara verelim de diğer günler yine istediğimizi yaparız ''düşünceniz de nefret edilesi.

Bu günlerde erkekler yaptıklarını  masaya mı yatırıyorlar sanki? Ya da ''çok ayıp etmişiz bir daha yapmayalım bunları mı ?'' diyorlar..Yooo  

Yine kadınlar toplanıp bu yaşadıkları hayatı sorguluyor ve çözüm bulmaya çalışıyorlar, bir günde ne kadar seslerini duyurabilirlerse o da.

8 marttan sonraki manzaranın devamında ;

*Kimsesi olmadığı için kocasının eziyetlerine katlanmak durumunda kalan kadınlar

*Boşanma aşamasında adam üstündeki malları başkasına devrettiği için ciddi maddi sıkıntı yaşatılan kadınlar

*Yaşadıklarından dolayı ailelerine ilettikleri konularda ,kendilerine sahip çıkılmayan kadınlar

*Devletten korunma aldığı halde,devletin de koruyamadığı öldürülen kadınlar

*Dini nikah kıyılırken hak hukuka uymayan mehir teklifleri yapılıp bu hakkından da mahrum edilen kadınlar

*Sapıklar tarafından daha gün göremeden,tecavüze uğrayan bebek kadınlar

*Eşinden ayrılanların her an açık kapı gibi görülerek,  taciz edilen kadınlar

*Kendisiyle ayrılması durumunda çocuklarından ayırmakla tehdit edilip birlikteliğe zorlanan kadınlar

*Kocalarının yaptıkları çağ dışı davranışlardan bıkıp ayrılmak istediklerinde evleri yakılıp sokağa terk edilen kadınlar

*Din adına uydurulmuş hadislere itaat edilmesi istenerek kendi pirimlerini katlayan er kişilerin her alanda kısıtladığı kadınlar

*Erkeğin kafasına uymayan bir şeyde direttiğinde,''üstüne kadın getiririm''tehdidine maruz kalan kadınlar çaresiz bir şekilde çözüm bekliyorlar.

Siz dindar olduğunuzu söylüyorsunuz ya  ;İnandığınız dinin peygamberi veda hutbesinde ;''emanete hıyanet edilmemelidir..(Kadınlar erkeklere Allah'ın emaneti değiller midir?) buyurmamış mı?

Kadınların ve erkeklerin karşılıklı hak,vazife ve sorumlulukları vardır.(nerdeyse erkek tüm sorumluluğunu kadına yüklemekte değil midir-çocukların ve evin sorumluluğu ) dememiş mi?

Bütün müslümanlar kardeştir,her türlü sınıf farklılıkları ve ayrıcalıklar kaldırılmıştır.( er kişiler kendi emanet aldıkları eşlerini mü'min kardeş sıfatından farklı mı görmektedirler de bu sıkıntıları yaşatmaktadırlar?)dememiş mi?

İki rekat namaz kılıp dua etmekle,eve bırakılması gereken çoluğun çocuğun rızkını başkalarına şirin gözükmek için infak adı altında dağıtmakla,konuştuklarında  Allah lafzını dillerinden düşürmeyip mangalda kül bırakmamakla olmuyor beyler.

Hakkını ödemediğiniz  kadınlarınızın (maddi-manevi)  haklarını iade etmediğiniz müddetçe 24 saatlik kutlamayla bir yere varabileceğinizi düşünmüyorum. 

Kadınlar ne mi istiyor?

Önce sağlık sonra huzur ve mutluluk.Ardından da bunların olması için insanca muamele görmek,devamında da onların  haklarını iade etmenizi ,

 iki günlük dünyada mutlu ve huzurlu yaşamak istiyorlar. 

Hem de sizinle..(tabi yukarıdakiler gerçekleşirse?)

Bunun için sadece biraz gayret etmek ve insan olmak yetecektir.

Benden söylemesi.

https://doega.com/